10.08.2022 Veteriner Hekim Tuğba Dağdelen
İlerleyici omurga hastalıkları özellikle yaşlı köpeklerde sıkça görülen problemlerden birisidir. Ancak genç köpeklerde de genetik yatkınlık ya da kanser gibi bazı sağlık problemlerine bağlı olarak bu hastalıklara rastlanabilmektedir. Her ne kadar bu hastalıkların önemli bir kısmı ağrılı olmasa da ilerleyici hastalıkların belirtilerinin hafifletilmesi ve köpeğin yaşam kalitesinin artırılması zaman isteyen zahmetli bir süreçtir. Hastalıkların erken dönemde teşhis edilmesi köpeğin yaşam süresini ve kalitesini önemli ölçüde artırmaktadır. Omurgada meydana gelen ilerleyici hastalıklar vertebral kolonun bir kısmını ya da tamamını ve ilgili sinirlerin üzerinde çeşitli etkilere sahip olur. Hastalıklar tedavi edilmediğinde ya da yanlış tedavi uygulandığında daha da kötüleşir.
Omurga hastalıklarının belirtisi köpekten köpeğe değişiklik göstermektedir. Hastalığın evresi, meydana geldiği bölge ve köpeğin genel sağlık durumu hastalıkların belirtilerinde farklılaşmalara neden olabilmektedir. İlerleyici omurga hastalıkları genellikle erken dönemde köpeğin belini ve arka ayaklarını etkilemektedir. Vücudun bu bölümünde meydana gelen değişiklikler bir hastalığın belirtisi olabilir. Köpeklerde yaygın görülen ilerleyici omurga hastalıklarının erken belirtileri;
Hastalık ilerlediğinde hastalıkla beraber belirtiler de ilerlemektedir. Hastalığın ileri seviyede olduğu durumlarda görülen belirtiler;
Köpekleri etkileyen birçok omurga hastalığı bulunmaktadır ve bu hastalıkların önemli bir kısmı ilerleme özelliği gösterir. Bu hastalıkların bazıları çok nadir görülen hastalıklardır. Bazıları ise köpekler arasında oldukça yaygındır.
Cauda Equina olarak da adlandırılan lumbosakral stenoz, bel bölgesinde yer alan sinirlerin baskıya uğraması nedeniyle spinal kanalda sinir hasarının oluşmasıdır. Lumbosakral Stenoz özellikle dev ırk köpekler arasında çok yaygındır ve 3 - 7 yaş arasında sıklıkla görülmektedir.
Dejeneratif miyelopati omurilik ve sinirlerin dejeneratif ile oluşan felç olarak ortaya çıkar. Dejeneratif miyelopati en sık olarak Alman çoban köpeği, Corgi, Boxer, Retriever, Rhodesian Ridgeback ve Poodle ırklarını etkilemektedir. Dejeneratif miyelopati sıklıkla 8 - 14 yaş arasındaki köpeklerde görülmektedir.
Omurgada bulunan intervertebral disklerde meydana gelen fıtıklaşma enflamasyona neden olur. Fıtık özellikle yaşlı köpeklerde görülmektedir. Dachshund, Basset tazısı ve Corgi gibi kısa bacaklı ve uzun sırtlı köpekleri daha sık etkilemektedir.
Wobbler sendromu olarak da bilinen servikal spondilotik miyelopati iki farklı alt türe sahip bir rahatsızlıktır. Her iki türünde de köpekler dışkılamada sallanma benzeri hareket yaparlar ve bu hareketi yaparken zorlanır. Tip 1 türü, spinal kanal daralması sonucunda ortaya çıkar ve özellikle genç köpekleri etkilemektedir. Wobbler sendromu doğumdan itibaren ilk bir sene içerisinde ortaya çıkabilmektedir. Mastiff ya da Dev Danua gibi dev ırkları etkilemektedir. Tip 2 servikal spondilotik miyelopati ise orta ve ileri yaştaki köpekleri etkiler. Fıtıklaşmış diskin omurilik üzerinde baskıya neden olması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Tip 2 servikal spondilotik miyelopati özellikle Doberman türünde görülmektedir.
İlerleyici omurga hastalıkları birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. En yaygın görülen nedenler arasında genetik yatkınlık ve çevresel faktörler bulunmaktadır. Bazı hastalıklar büyük ve dev ırk köpekleri etkilerken bazıları ise küçük yaşta hızlı gelişen köpeklerde görülmektedir.
İlerleyici omurga hastalıklarının teşhisi için veteriner hekimler öncelikli olarak köpeğin sağlık geçmişi hakkında bilgi almaktadır. Sonrasında ise hastalığı ve durumunu anlayabilmek için fiziksel ve nörolojik değerlendirme yapılır. Diğer ihtimalleri elemek ve ayırıcı tanı yapabilmek için genellikle köpeğin omurgasının röntgeni çekilir. Bazı durumlarda doğru bir değerlendirme yapabilmek için ek tahliller yapılması gerekebilmektedir. Etkilenen bölgenin daha iyi bir şekilde görüntülenebilmesi için omuriliğin etrafına boyar madde enjekte edilebilir. Miyelogram görüntülemesi ile rahatsızlıktan etkilenen dokuların da muayenesi için MR ya da bilgisayarlı tomografiden yararlanılabilmektedir.
İlerleyici omurga hastalıkları tedavisi hastalığın türüne, durumuna ve etkilediği bölgeye göre değişiklik göstermektedir. Ayrıca tedavi planlamasında köpeğin genel sağlık durumu da etkili olmaktadır. Hastalıkların tedavisi için cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemler bulunmaktadır. Cerrahi olmayan yöntemler ile sonuç alınamaması durumunda cerrahi yöntemler tercih edilmektedir.
Dejeneratif miyelopati gibi bazı hastalıkların bir tedavisi bulunmamaktadır. Bu hastalığa sahip olan köpekler tedavi odaklı atılan adımlar hastalığın yol açtığı belirtileri hafifletmeye ve köpeğin yaşam kalitesini artırmaya yöneliktir. Egzersizler ve çeşitli masaj yöntemleri ile köpeğin daha rahat yaşaması sağlanabilmektedir. Hafif şiddette lumbosakral stenoz, wobbler sendromu ya da fıtık durumlarında etkilenen bölgenin hareketinin kısıtlanması, fizyoterapi uygulamaları, anti inflamatuar ve ağrı kesici ilaçlar ile hastalık kontrol altına alınabilmektedir.
Hastalığın ciddi olduğu, köpeğin günlük aktivitelerini yerine getirmeye zorlanır hale geldiği ya da daha ciddi sağlık problemlerine yol açabileceği durumlarda en etkili tedavi yöntemi cerrahi yöntemlerdir. Bu yöntemlerde başarı oranı köpeğin yaşına ve hastalığın durumuna bağlıdır. İlerleyici omurga rahatsızlığı olan köpeklerde cerrahi yöntemler ile ciddi iyileşmeler elde edilmektedir. Ancak tümör gibi kitlelerin görülmesi durumunda farklı tedavi yöntemleri de uygulanabilir.