
Kedilerde Miliyer Dermatit
Kedilerde görülen cilt problemleri hem evcil hayvanın hem de sahiplerinin yaşam kalitesini etkileyebilir. Bu sorunlardan biri olan miliyer dermatit, kedilerde yaygın olarak gözlemlenen ve genellikle alerjik reaksiyonlara bağlı gelişen bir cilt hastalığıdır. Kaşıntı, kızarıklık ve kabuklanma gibi belirtilerle kendini gösterir, doğru teşhis ve tedaviyle kontrol altına alınabilir.
Kedi miliyer dermatiti; pire alerjisi başta olmak üzere çevresel faktörler, gıda intoleransı ya da çeşitli parazitlerle ilişkilidir. Bu hastalık “scabby cat disease” olarak da bilinir ve erken müdahale edilmediğinde kronikleşebilir. Evcil hayvan sahiplerinin bu durumu erken fark etmesi, veteriner hekim desteğiyle etkili bir tedavi süreci başlatması açısından kritik öneme sahiptir.
Birçok kedi sahibi, kedisindeki kaşıntı, tüy dökülmesi, ciltte kabuklanma veya kızarıklık gibi belirtileri gözlemlediğinde paniğe kapılabilir. Ancak bilinçli bir yaklaşım ve doğru bilgiyle, bu hastalığın yönetimi mümkündür.
Kedilerde Miliyer Dermatit Nedir?
Miliyer dermatit, adını deride oluşan çok sayıda küçük, sert ve dağınık kabuklardan alır. Genellikle boyun, sırt, kuyruk tabanı ve karın bölgesinde yoğunlaşır. Bu dermatolojik rahatsızlık, bir hastalıktan ziyade bir dizi farklı altta yatan sebebe bağlı gelişen klinik bir tepkidir.
Diğer bir deyişle kedilerde miliyer dermatit belirtileri; tek bir nedene değil, genellikle bir veya birden fazla alerjik ya da dış etkenin birleşimine bağlı olarak ortaya çıkar. Ciltte görülen lezyonlar çoğunlukla yoğun kaşıntı ve rahatsızlık hissiyle birliktedir.
Hastalık, bağışıklık sisteminin çevresel veya içsel bir maddeye aşırı tepki vermesiyle tetiklenir. Pire ısırıkları, gıda bileşenleri ya da toz akarları gibi etkenlere karşı gelişen tepki, cilt yüzeyinde gözle görülür belirtilerle kendini gösterir. Kedi alerjik deri hastalıkları içinde değerlendirilmesi gereken bu tablo, çoğu zaman kaşıntıyla birlikte ilerler ve uygun müdahale edilmediğinde yayılabilir.
VCA Animal Hospitals verilerine göre, miliyer dermatit çoğunlukla alerjik kökenlidir ve en yaygın tetikleyici pire ısırıklarıdır. Kedinin alerjik olduğu maddeyle teması sürdükçe ciltteki iltihap artar ve kaşıma davranışı yoğunlaşır. Alerjene temas sürekliliği; deri yüzeyinde tahrişe, tüy dökülmesine ve ikincil enfeksiyonlara yol açabilir.
Kedilerde Miliyer Dermatit Belirtileri Nelerdir?
Miliyer dermatit belirtileri, ilk etapta hafif kaşıntı ve ciltte küçük kabuklanmalarla kendini gösterir. Ancak durum ilerledikçe bu belirtiler daha yaygın ve rahatsız edici hâle gelebilir. En sık görülen semptomlar arasında kaşıntı, kızarıklık, bölgesel tüy dökülmeleri ve ciltte pul pul dökülmeler yer alır. Bu lezyonlar çoğunlukla sırt, boyun ve kuyruk tabanı çevresinde yoğunlaşır.
Cumberland Animal Hospital tarafından aktarılan bilgilere göre, bazı vakalarda lezyonlar küçük bir alanda sınırlı kalırken, bazı kedilerde vücudun daha geniş alanlarına yayılabilir. Bu durum, altta yatan nedenin şiddetine ve kedinin bağışıklık yanıtına göre değişiklik gösterir.
Kedinin aşırı kaşınması, tırmalaması ya da kendini ısırması sonucunda ciltte açık yaralar ve sekonder enfeksiyonlar gelişebilir. Kedilerde kaşıntı ve kabuklanma, özellikle pire alerjisi gibi tetikleyici faktörler devreye girdiğinde şiddetlenebilir. Cilt yüzeyinde parmakla hissedilebilecek kadar belirgin, sert ve kabuklu lezyonlar oluşur. Bu nedenle bazı durumlarda deri yüzeyine dokunmak bile kedide huzursuzluk yaratabilir.
MedVet kaynaklarında belirtildiğine göre, miliyer dermatitli kedilerde sadece fiziksel değil davranışsal belirtiler de gözlemlenebilir. Kediler kendilerini sürekli yalayabilir, huzursuz hâle gelebilir ve sosyal etkileşimlerden kaçınabilir. Uzun süreli kaşıntı ve rahatsızlık, kedinin uyku düzenini ve günlük aktivitesini de olumsuz etkileyebilir.
Kedilerde Miliyer Dermatit Nedenleri
Kedilerde miliyer dermatit, birçok farklı tetikleyici faktöre bağlı olarak gelişebilir. Daha önce de belirtildiği gibi tek bir nedene bağlı olmaktan çok, çeşitli alerjenlerin ve dermatolojik problemlerin ortak belirtisi olarak ortaya çıkar. En sık karşılaşılan nedenler arasında pire alerjisi, gıda intoleransı, çevresel alerjenler, parazit enfeksiyonları ve mantar ya da bakteriyel cilt enfeksiyonları yer alır.
Bu nedenlerin her biri kedinin bağışıklık sistemini harekete geçirerek ciltte inflamasyona, kaşıntıya ve kabuklu lezyonlara yol açabilir. Kedi cilt problemleri genellikle göz ardı edildiğinde hızla kronikleşebilir. Bu nedenle tetikleyici faktörlerin anlaşılması ve ortadan kaldırılması, tedavinin en önemli basamağıdır.
Pire Alerjisi
Pire alerjisi, kedilerde miliyer dermatitin en sık görülen nedenidir. Pire ısırığına karşı gelişen bu aşırı duyarlılık, kedinin bağışıklık sisteminin pire tükürüğündeki proteinlere tepki vermesiyle ortaya çıkar. Tek bir pire ısırığı bile ciddi kaşıntı ve cilt lezyonlarına yol açabilir. Rutin pire damlası uygulamaları ihmal edilmemelidir.
VSC kaynağında, pire kaynaklı alerjik reaksiyonlar genellikle kuyruk kökü, sırt ve ense bölgesinde yoğunlaşan kabuklu lezyonlarla kendini gösterir. Bu durum, yoğun kaşınma ve kendini ısırma davranışıyla daha da kötüleşebilir.
Gıda Alerjileri
Bazı kediler, mamalarında bulunan protein ya da katkı maddelerine karşı alerjik reaksiyon gösterebilir. Kedilerde mama alerjisi, bağışıklık sistemi tarafından yabancı madde olarak algılanan içeriklere karşı gelişir. Tavuk, balık, süt ürünleri ve tahıllar bu reaksiyona yol açabilir.
Kedi alerjileri arasında gıda kaynaklı olanlar; deride yaygın kabuklanma, kaşıntı ve kronik sindirim problemleri ile birlikte görülebilir. Özellikle yıl boyu süren belirtiler varsa, beslenme kaynaklı alerjiler düşünülmelidir.
Çevresel Alerjenler
Çevresel alerjenler arasında polen, ev tozu akarları, temizlik ürünleri ve küf mantarları gibi maddeler yer alır. Bu alerjenler solunum yoluyla ya da doğrudan cilt temasıyla kedinin bağışıklık sisteminde inflamasyona neden olabilir.
Kedi derisinde kızarıklık ve kaşıntı genellikle bu tarz alerjenlerin bulunduğu dönemlerde şiddetlenir. Özellikle bahar aylarında belirtilerin artması, çevresel faktörlerin etkili olduğunu gösterebilir.
Paraziter Enfeksiyonlar
Pireler dışında kene, uyuz akarları ve bit gibi parazitler de miliyer dermatite yol açabilir. Bu canlılar deriye zarar vererek iltihaplanmayı ve alerjik reaksiyonları tetikler. Parazitlerin çoğalması durumunda belirtiler hızlı bir şekilde yayılır. Evcil hayvan dermatolojisi açısından parazitik hastalıklar hem tedavi edilmesi gereken bir kaynak hem de çevresel kontrol gerektiren bir sorundur.
Mantar ve Bakteriyel Enfeksiyonlar
Mantar enfeksiyonu, bağışıklık sistemi zayıf olan kedilerde sık görülür. En yaygın türlerden biri Microsporum canis olarak bilinen dermatofittir. Bu mantar türü, halk arasında “tüy döken mantar” olarak bilinir ve hem kaşıntıya hem de belirgin tüy dökülmelerine yol açabilir.
Bakteriyel enfeksiyonlar, genellikle ciltteki başka bir rahatsızlığın (örneğin kaşıma sonrası oluşan açık yara) üzerine gelişir. Sekonder enfeksiyonlar miliyer dermatit tablosunu ağırlaştırır ve ciltte irinli kabuklar oluşmasına neden olabilir.
Kedilerde Miliyer Dermatit Tanısı Nasıl Konur?
Kedilerde miliyer dermatit tanısı kapsamında öncelikle detaylı hasta öyküsü alınır ve fiziksel muayene gerçekleştirilir. Veteriner hekimler, kedinin deri yapısını dikkatlice inceler ve kaşıntı, kabuklanma, kızarıklık gibi belirtilerin yaygınlığını değerlendirir. Lezyonların tipi, dağılımı ve kedinin kendini kaşıma şiddeti tanı sürecine ışık tutar.
Cilt üzerinde benzer semptomlara yol açabilecek çok sayıda hastalık bulunduğu için, kesin tanıya ulaşmak adına ek testler yapılması gerekebilir. Bu testler arasında deri kazıntısı, tüy örnekleri mikroskop incelemesi, alerji testleri ve biyopsi gibi yöntemler yer alır. Paraziter ya da mantar enfeksiyonları şüphesi varsa, bu testler tanı sürecinde oldukça önemlidir.
WagWalking kaynağında belirtildiği gibi, veteriner hekimler tanı koyarken dış parazit kaynaklı alerjileri göz ardı etmemek adına pire taraması da yapar. Eğer pire alerjisi düşünülüyorsa, sistematik bir dış parazit kontrolüyle birlikte belirtilerin iyileşip iyileşmediği gözlemlenir. Bu “tedaviye yanıtlı tanı” yöntemi, özellikle miliyer dermatit gibi çok nedenli durumlarda oldukça etkilidir.
Preventive Vet uzmanlarına göre, tanıda gıda alerjisini dışlamak amacıyla eliminasyon diyeti uygulanabilir. Bu süreçte kedi, yeni bir protein ve karbonhidrat içeren sınırlı içerikli bir hipoalerjenik kedi maması ile beslenir. Semptomların gerilemesi, gıdaya bağlı bir duyarlılığı düşündürebilir.
Bazı durumlarda ise biyopsi gibi daha ileri tanı yöntemlerine başvurulabilir. Bu sayede diğer cilt hastalıklarından ayırt edilerek net tanı konur ve uygun tedavi planlanır.
Kedilerde Miliyer Dermatit İçin Tercih Edilen Tedavi Yöntemleri
Kedilerde miliyer dermatit tedavisi, altta yatan neden doğrultusunda şekillenir. Tedavi yalnızca ciltteki semptomların giderilmesine değil, hastalığı tetikleyen asıl faktörün ortadan kaldırılmasına odaklanmalıdır. Bu nedenle tedavi planı her kedi için özelleştirilir ve genellikle birden fazla yaklaşım birlikte kullanılır.
Tedavide amaç; kaşıntıyı azaltmak, iltihabı kontrol altına almak, ciltteki lezyonları iyileştirmek ve yeniden oluşum riskini en aza indirmektir. Kedilerde miliyer dermatit tedavisi kapsamında en sık kullanılan yöntemler şöyle listelenebilir:
Medikal Tedaviler
Medikal tedavi; kortikosteroidler, antihistaminikler, antibiyotikler ve gerektiğinde antifungal ilaçlarla yürütülür. Kortikosteroid tedavisi, kaşıntı ve iltihabı baskılayarak kedinin rahatlamasını sağlar. Kısa süreli kullanımlarda oldukça etkili olsa da uzun süreli kullanımlar yan etkiler nedeniyle dikkatle planlanmalıdır.
Animal Friends Dermatology verilerine göre, bakteriyel enfeksiyonlar eşlik ediyorsa sistemik ya da topikal antibiyotik tedavisi gerekebilir. Ayrıca mantar kaynaklı durumlarda antifungal ilaçlar da kullanılabilir. İlaç seçimi, tanıya ve enfeksiyonun şiddetine göre veteriner hekim tarafından yapılmalıdır.
Bazı vakalarda, antihistaminik kullanımı da kaşıntının kontrolünde destekleyici olabilir. Ancak her kedi bu ilaçlara aynı şekilde yanıt vermez; bu nedenle tedavi bireysel değerlendirmeye göre yürütülmelidir.
Diyet Değişiklikleri
Eğer alerjinin kaynağının gıda alerjisi olduğu düşünülüyorsa, veteriner hekim eliminasyon diyeti uygulayabilir. Bu diyette, kedinin daha önce hiç tüketmediği bir protein ve karbonhidrat kombinasyonu kullanılır. Yaklaşık 8-12 hafta süren bu süreçte belirtilerin azalması, gıdayla ilişkili bir alerjiyi işaret eder.
Royal Canin Academy kaynağında, gıda kaynaklı alerjilerin kontrol altına alınmasında özel formüle edilmiş veteriner mamaları oldukça başarılı sonuçlar verebildiği belirtilir. Bu mamalar, alerjik reaksiyon riskini azaltan hipoalerjenik içeriklerle geliştirilmiştir.
Çevresel Kontroller
Çevresel alerjenlere bağlı miliyer dermatit vakalarında, ev ortamının düzenlenmesi büyük önem taşır. Polen, toz, deterjan kalıntıları ya da küf gibi alerjenleri en aza indirmek için yaşam alanlarının düzenli olarak temizlenmesi gerekir. HEPA filtreli hava temizleyiciler bu süreçte destekleyici olabilir.
Pire kontrolü ise çevresel önlemlerin temelini oluşturur. Kedinin yaşadığı ortamda halılar, yataklar ve mobilyalar sık sık süpürülmeli; düzenli olarak dış parazit önleyici ürünler kullanılmalıdır. Aksi halde pire döngüsü devam eder ve kedi cilt lezyonları tekrar edebilir.
Miliyer Dermatit Olan Kediler İçin Evde Bakım ve Önlemler
Kedilerde miliyer dermatit tanısı konulduktan sonra ev ortamında yapılacak doğru bakım uygulamaları, tedavi sürecinin başarısını doğrudan etkiler. Ciltteki iyileşmenin hızlanması, semptomların hafiflemesi ve tekrar riskinin azaltılması için evde uygulanabilecek basit ama etkili adımlar mevcuttur.
İlk olarak, kedinin yaşadığı ortam hijyen açısından düzenli tutulmalıdır. Halılar, koltuklar, kedi yatağı ve hatta kedi oyuncakları sık sık temizlenmeli ve gerekirse sıcak suyla yıkanmalıdır. Özellikle pire alerjisi durumlarında, ortamda kalan pire yumurtaları ve larvalar semptomların tekrar etmesine yol açabilir. Bu nedenle yaşam alanında dış parazit kontrolü titizlikle uygulanmalıdır.
Kedinin tırnakları, kedilere özel tırnak makası aracılığı ile düzenli olarak kesilmelidir. Kaşıntı nedeniyle cildini tırmalayan kediler, bu davranışla cilt yüzeyinde açık yaralar oluşturabilir. Bu da sekonder enfeksiyon riskini artırır. Tırnak kesimi, kaşıma sonucu oluşabilecek travmayı azaltır ve iyileşme sürecine katkı sağlar.
Beslenme süreci de dikkatle planlanmalıdır. Gıda intoleransı şüphesi varsa veteriner hekim önerisiyle mama değişikliği yapılmalı ve geçiş sürecinde farklı yiyecekler verilmemelidir. Ayrıca alerjik reaksiyonları tetikleyebilecek ek besinlerden kaçınılmalıdır. Kedinin sadece belirlenen diyetle beslenmesi, alerjenin doğru tespiti için kritik önem taşır.
Stresin azaltılması da evdeki bakımın bir parçasıdır. Stres, bağışıklık sistemini etkileyerek cilt hastalıklarını tetikleyebilir veya kötüleştirebilir. Bu nedenle kedinin kendini güvende hissedeceği sessiz ve konforlu alanlar oluşturulmalıdır.
Veteriner Hekim Kontrollerinin Önemi
Miliyer dermatit, kedilerde kendiliğinden geçebilecek bir durum değildir. Bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri hem tanının doğrulanması hem de tedavi sürecinin etkin bir şekilde yürütülmesi açısından hayati önem taşır. Her kedi farklı bir bağışıklık yapısına ve duyarlılığa sahip olduğu için, standart bir tedavi protokolü yerine bireyselleştirilmiş yaklaşım benimsenmelidir.
Veteriner hekim, ilk muayenede mevcut lezyonlarını değerlendirmenin yanı sıra kedinin genel sağlık durumunu, geçmiş alerji öyküsünü, yaşadığı çevreyi ve beslenme alışkanlıklarını da dikkate alır. Bu kapsamlı yaklaşım, kedilerde görülen alerjik deri hastalıkları arasında doğru ayrım yapılmasını ve en uygun tedavi yönteminin belirlenmesini sağlar.
Tedavi başladıktan sonraki kontrollerde kedinin verdiği yanıt dikkatle izlenmelidir. Eğer semptomlarda gerileme gözlenmiyorsa, altta yatan neden yeniden değerlendirilir ve gerekirse tedavi planı güncellenir. Bazı durumlarda farklı ilaçlara geçiş yapılabilir ya da daha ileri tanı yöntemleri uygulanabilir.
Kedilerde Miliyer Dermatit ve Diğer Deri Hastalıkları Arasındaki Farklar
Kedilerde cilt hastalıkları, benzer belirtilerle kendini gösterebildiği için çoğu zaman karıştırılabilir. Miliyer dermatit; kaşıntı, kabuklanma, tüy dökülmesi ve kızarıklık gibi semptomlara yol açsa da söz konusu bulgular yalnızca bu hastalığa özgü değildir. Bu nedenle miliyer dermatitin, diğer cilt rahatsızlıklarından ayırt edilmesi için detaylı değerlendirme gerekir.
En önemli fark, miliyer dermatitte lezyonların yaygın olarak küçük, dairesel, sert ve kabuklu yapıda olmasıdır. Bu kabuklanmalar genellikle boyun, sırt ve kuyruk tabanı çevresinde yoğunlaşır. Oysa mantar enfeksiyonlarında lezyonlar daha büyük, dairesel ve genellikle tüy dökülmesiyle sınırlıdır.
Paraziter enfeksiyonlar ise sıklıkla kulak çevresi, dirsek ve karın gibi bölgelerde ciltte kalınlaşma, pullanma ve yoğun kaşıntıyla seyreder. Bu parazitler mikroskobik incelemeyle kolayca ayırt edilebilir. Alerjik dermatitler ise genellikle yıl boyu süren kaşıntı, tüylerde incelme ve ciltte tekrarlayan enfeksiyonlarla kendini gösterir.
Doğru teşhis için veteriner hekimin hem fiziksel bulguları değerlendirmesi hem de kedinin çevresel koşulları ve yaşam alışkanlıklarını göz önünde bulundurması gerekir. Yanlış teşhis, etkisiz tedaviye ve semptomların kötüleşmesine yol açabilir.
Kedilerde Miliyer Dermatit Hakkında Sık Sorulan Sorular
Miliyer dermatit, kedi sahiplerinin sıkça karşılaştığı sağlık problemlerinden biridir. Bu durumla ilk kez karşılaşan kişiler için kafa karıştırıcı olabilir. Belirtilerle başa çıkma, doğru tedavi sürecine başlama ya da hastalığın bulaşıcılığı gibi birçok soru gündeme gelir. İçeriğimizin bu kısmında kedi miliyer dermatiti hakkında sık sorulan soruların yanıtlarını bulabilirsiniz.
Miliyer dermatit bulaşıcı mıdır?
Miliyer dermatitin kendisi doğrudan bulaşıcı bir hastalık değildir. Kedinin bağışıklık sisteminin çeşitli alerjenlere veya dış etkenlere karşı geliştirdiği bir aşırı duyarlılık tepkisidir. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta vardır: Bu dermatolojik tabloya neden olan bazı tetikleyici faktörler bulaşıcı olabilir.
Örneğin, miliyer dermatitin altında yatan neden mantar enfeksiyonu ya da dış parazitler ise, bu etkenler diğer kedilere ya da hassas bireylere geçebilir. Özellikle mantar enfeksiyonları zoonotik karakter taşıdığından, yani hayvandan insana bulaşabildiği için, bu tür durumlarda hem kedinin hem de çevresindekilerin korunması gerekir.
Miliyer dermatit kendiliğinden geçer mi?
Hayır, miliyer dermatit kendiliğinden iyileşen bir durum değildir. Aksine, altta yatan neden ortadan kaldırılmadığı sürece belirtiler daha da şiddetlenir. Kaşıntı artar, kedinin cildinde travmatik yaralar oluşabilir ve ikincil bakteriyel enfeksiyonlar gelişebilir. Kediler bu rahatsızlık sırasında sürekli kendilerini kaşıyarak veya yalayarak zaten hassas olan cilt bölgelerine zarar verir. Bu davranış, vücudun doğal iyileşme sürecini sekteye uğratır. Dermatolojik belirtilerin semptomatik olarak ortadan kalkmış gibi görünmesi, çoğu zaman gerçek bir iyileşmeye değil geçici baskılanmaya işarettir.
Miliyer dermatit olan bir kediye evde ne yapılabilir?
Evde uygulanabilecek doğru bakım yöntemleri, tedavi sürecinin başarısını önemli ölçüde etkiler. Fakat bu, evde tek başına bir tedavi süreci yürütülebilir anlamına gelmez. Öncelikle veteriner hekim kontrolünde başlanan tedaviye eksiksiz uyulmalı ve şu temel önlemler alınmalıdır:
- Pire kontrolü kesinlikle sağlanmalı. Dış parazitler, özellikle de pireler, en yaygın tetikleyici faktördür. Hekimin önerdiği koruyucu damla ya da tabletler düzenli olarak uygulanmalı; evdeki diğer hayvanlara da koruyucu ürünler verilmelidir.
- Beslenme düzeni değiştirilmemeli. Diyet denemesi yapılıyorsa, kedi yalnızca belirlenen mamayla beslenmeli; araya ödül mamaları veya ev yemekleri kesinlikle eklenmemelidir.
- Stres azaltılmalı. Evde yüksek ses, sık ortam değişimi ya da başka hayvanların varlığı gibi stres kaynakları azaltılmalıdır. Çünkü stres, bağışıklık sistemini baskılayarak cilt iyileşmesini geciktirebilir.
- Tırnaklar düzenli kesilmeli. Kaşıntı sırasında oluşabilecek travmatik yaralanmaları önlemek için tırnak kontrolü önemlidir.
Kedimdeki tüy dökülmesi miliyer dermatitle ilgili olabilir mi?
Evet, özellikle bölgesel tüy dökülmeleri, miliyer dermatit belirtileri arasında sık görülür. Kedinin yoğun şekilde kaşındığı, yaladığı veya ısırdığı bölgelerde meydana gelir. Sırt, boyun ve kuyruk tabanı civarı tüy kaybı için en yaygın alanlardır. Lezyonlu bölgede kabuklanma, kızarıklık veya pullanma eşlik ediyorsa miliyer dermatitle ilişkili olabilir.
Miliyer dermatit tedavisi ne kadar sürer?
Tedavi süresi, miliyer dermatitin altında yatan nedene göre değişiklik gösterir. Basit bir pire alerjisi durumunda, dış parazit kontrolü yapıldıktan sonra ciltteki iyileşme birkaç hafta içinde gözlemlenebilir. Ancak gıda alerjisi, çevresel alerjenler ya da kronik cilt hastalıkları söz konusuysa, bu süreç haftalar hatta aylar sürebilir.
Bazı vakalarda tam iyileşme yerine semptom yönetimi hedeflenir. Özellikle tekrar eden alerjik tablolar için tedavi uzun vadeli bakım planı hâline gelir. Tedavinin etkili olabilmesi için planın istikrarlı bir şekilde sürdürülmesi, ilaçların kesilmemesi ve takip kontrollerinin ihmal edilmemesi gerekir.
Kaynaklar:
https://vcahospitals.com/know-your-pet/feline-miliary-dermatitis
https://www.cumberlandanimalhospitalonline.com/site/blog/2024/04/30/scabby-cat-disease
https://www.medvet.com/cat-miliary-dermatitis-causes-and-treatment/
https://www.vscot.com/site/blog/2023/12/15/scabby-cat
https://wagwalking.com/cat/condition/feline-miliary-dermatitis
https://www.animalfriendsdermatology.com/site/blog/2023/03/30/scabby-cat-disease
https://www.preventivevet.com/cats/miliary-dermatitis-in-cats
https://academy.royalcanin.com/en/veterinary/miliary-dermatitis-in-cats
https://www.dailypaws.com/cats-kittens/health-care/cat-conditions/miliary-dermatitis-in-cats
https://www.vscot.com/site/blog/2023/12/15/scabby-cat
https://www.kingsdale.com/feline-miliary-dermatitis-symptoms-causes-and-treatment
https://www.waggel.co.uk/blog/post/miliary-dermatitis-in-cats-what-is-it

Bir kedi sahibi olarak evcil hayvan sağlığına ve refahına duyduğu kişisel ilgisini 15 yıllık profesyonel deneyimiyle birleştiren Ayşegül Tunçay Bilcen, Petlebi.com’da 2020 yılından bu yana evcil hayvan sahiplerinin ihtiyaç duyduğu güvenilir, bilgilendirici ve iç görü dolu yazılar kaleme almaktadır. İçerik üretimi ve stratejik iletişim alanındaki yetkinliğini, kurucusu olduğu dijital pazarlama ajan